Skolyoz, omurganın sırt tarafından bakıldığında S veya C harfine benzer bir eğrilik göstermesi durumudur. Bu eğrilik omurganın 3 boyutlu şeklini değiştirerek, göğüs kafesi içindeki organlara da etki edebilir. Skolyoz, doğumdan itibaren gelişebilen bir rahatsızlık olmakla birlikte, en yaygın görüldüğü yaş aralığı 10-18 yaş arasıdır. Kızlarda erkeklere oranla 3-5 kat daha sık görülür.
Skolyoz, çoğunlukla nedeni bilinmeyen (idiyopatik) bir rahatsızlıktır. Ancak bazı durumlarda skolyoz, doğumsal anomaliler, sinir sistemi rahatsızlıkları, kas ve bağ dokusu hastalıkları, osteoporoz, enfeksiyonlar, tümörler, yaralanmalar veya cerrahi müdahalelerden kaynaklanabilir. Bunlar, fonksiyonel veya yapısal skolyoz olarak sınıflandırılır.
Skolyozun belirtileri, omurganın eğriliğine bağlı olarak değişebilir. Omurganın eğriliği ileri düzeydeyse, belirtiler daha belirgin hale gelir. Belirtiler arasında sırtta eğrilik, omuzların farklı seviyelerde olması, bir taraftaki kalça ve kaburgaların daha yüksek veya daha düşük olması, kamburluk, omuz veya bel ağrısı, nefes darlığı ve yorgunluk yer alabilir.
Skolyozun tedavisi, eğrilik derecesine, yaşa, cinsiyete ve belirtilerin şiddetine göre değişebilir. Çoğu zaman, hafif skolyoz vakaları sadece izlenir ve tedavi edilmez. Orta derecede skolyoz, korse takımı veya fizyoterapi ile tedavi edilebilir. Ancak eğrilik derecesi ileri seviyede ise cerrahi müdahale gerekebilir. Skolyozun erken teşhisi ve tedavisi, omurganın ileride daha fazla eğrilmesini engelleyerek, olası komplikasyonları önlemeye yardımcı olabilir.