Sıtma, Anopheles sivrisineği tarafından P. falciparum, P. vivax, P. ovale ve P. malariae türlerine ait parazitlerin insanlara bulaşması sonucu oluşan bir enfeksiyon hastalığıdır. Bu parazitler, insan vücudunda kırmızı kan hücrelerinde yaşayarak çoğalmakta ve bu süreçte kırmızı kan hücrelerini parçalamaktadır. Sıtma, özellikle tropikal ve subtropikal bölgelerde görülen bir hastalıktır ve dünya genelinde her yıl milyonlarca kişiyi etkilemektedir.
Sıtma belirtileri, başlangıçta ateş, titreme, terleme, baş ağrısı, kas ağrıları, mide bulantısı ve kusma gibi grip benzeri semptomlarla başlar. Bu semptomlar, enfeksiyonun şiddetine ve tipine bağlı olarak değişiklik gösterir. P. falciparum enfeksiyonları, diğer türlerden daha ciddi olma eğilimindedir ve bu enfeksiyonlarda böbrek yetmezliği, solunum sıkıntısı, bilinç kaybı ve ölüm riski yüksektir.
Sıtma teşhisi, kanda parazitlerin varlığını belirlemek için mikroskop altında yapılan bir kan testi ile konulur. Tedavi, enfeksiyonun tipine ve şiddetine göre değişebilir, ancak genellikle antimalaryal ilaçlarla yapılır. Bu ilaçlar, enfeksiyonun semptomlarını hafifletmeye, parazit sayısını azaltmaya ve komplikasyon riskini azaltmaya yardımcı olur. Sıtma tedavisi aynı zamanda enfeksiyonun yayılmasını da engellemeye yardımcı olur.
Sıtmanın önlenmesi, sivrisinek ısırıklarından korunmak için alınan önlemlerle mümkündür. Bu önlemler arasında, sivrisineklerin üremesini önlemek için su birikintilerini yok etmek, sivrisinek ısırıklarından korunmak için uygun kıyafetler giymek ve sivrisinek kovucu kullanmak yer alır. Sıtma ayrıca, sivrisineklerle mücadele etmek için düzenli olarak ilaçlama yapılması ve aşı çalışmalarının yapılması gibi kamu sağlığı stratejileriyle de kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır.