Fosiller, dünya tarihinde yaşamış canlıların kalıntıları ya da izleridir. Fosiller, tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar geçen süre boyunca meydana gelen değişimlerin anlaşılmasında büyük bir öneme sahiptir. Peki, fosiller nasıl oluşur?
Fosiller, canlıların kemikleri, dişleri, kabukları, tohumları, yaprakları ve hatta dışkıları gibi kalıntılarının zamanla korunarak taşlaşması sonucu oluşur. Fosilleşme süreci oldukça uzun bir zaman alır ve nadiren gerçekleşir. Bir canlının fosilleşebilmesi için öncelikle ölmesi ve ardından hızlı bir şekilde gömülmesi gerekmektedir. Böylece kalıntılar hava ve su etkisiyle yok olmadan korunabilir.
Fosilleşme süreci, çeşitli faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterir. En sık rastlanan fosilleşme türleri arasında permineralizasyon, karbonizasyon, izlenim, koruyucu kabuklu fosiller ve mumyalama bulunmaktadır.
Permineralizasyon, canlının kemik, diş, kabuk ve benzeri yapılarının su içinde bulunan minerallerin boşlukları doldurarak taşlaşmasıdır. Karbonizasyon ise canlının yumuşak dokularının zamanla basınç ve sıcaklık altında kömürleşmesidir. İzlenim fosilleri ise canlının kabuğunun, yaprağının veya başka bir parçasının çamurda bıraktığı izlerin sertleşmesi sonucu oluşur.
Koruyucu kabuklu fosiller, deniz kabuklularının sert dış iskeletinin zamanla korunarak fosilleşmesidir. Mumyalama ise çevre koşullarının canlıyı çürümek yerine koruması sonucu oluşur.
Fosiller, tarih öncesi yaşamın anlaşılması için büyük bir kaynak teşkil etmektedir. Geçmişteki canlıların anatomisi, davranışları, yaşam alanları ve nesilleri hakkında bilgi verirler. Aynı zamanda, tarih öncesi iklim değişiklikleri ve coğrafi değişiklikler gibi olayların anlaşılması için de önemli bir araçtır.
